Bu yazımızda ergenlik döneminde beslenmeyi inceledik. Yazımız "Konu Çocuk Olunca" isimli kitabımızdan derlenmiştir.
Adölesan dönem olarak adlandırılan çocukluk dönemi Dünya Sağlık Örgütüne göre 10-19 yaş arasını kapsayan, büyüme ve gelişmenin devam ettiği, hem sosyal hem fiziksel hem de psikolojik değişikliklerin olduğu dönem olarak tanımlanmaktadır (WHO, 2018).
Çocukluk dönemlerinde kız ve erkek çocuklarının besin ögeleri ihtiyaçları cinsiyete göre değişkenlik göstermezken, adölesan dönemde vücut bileşiminde görülen cinsiyetler arası farklılıklara bağlı olarak, enerji ve besin ögeleri gereksinimleri de farklılık göstermektedir (Kaşıkçı, 2010).
Bu dönem çocuklarda besin ögesi gereksinimleri fiziksel olgunluk ile başlamakta olup, çocuğun olgunlaşma hızı ve dönemine göre beslenme durumu değişiklik göstermektedir. Besin ögesi gereksiniminin büyüme hızına bağlı olarak artış gösterdiği adölesan dönemde genellikle protein, kalsiyum, demir, çinko, magnezyum gibi besin ögelerine fazlasıyla ihtiyaç duyulmaktadır.
Adölesanlarda sıklıkla karşılaşılan beslenme hatalarından ilki, düzenli kahvaltı alışkanlığının olmamasıdır. Bu önemli öğünün es geçilme nedenlerine bakıldığında, zaman yokluğu, erken okul veya sosyal çevre aktiviteleri, kilo alma endişesi ve sabahları fazla aç hissetmeme duygusundan kaynaklandığı görülmektedir. Bir diğer beslenme hatası ise evde hazırlanan yiyecekler yerine, dışarıda hazırlanmış gıda ve atıştırmalıkları tercih etme eğiliminde olmalarıdır. Fast-food olarak adlandırılan bu yağlı, boş enerji kaynağı olan, tuzlu, aşırı baharatlı ve rafine şeker içeren gıdalar hızla gelişmekte olan organizmanın kalsiyum, demir, çinko, potasyum, magnezyum, A, C, D vitaminleri, folik asit ve posa gibi besin ögelerinden mahrum kalmasına neden olmakta ve obezite riskini de arttırmaktadır (Demir, 2018).
10-19 yaş arası dönemde besin ögelerinin eksik ya da aşırı tüketimi sonucu bazı sağlık problemleri görülmekte olup, özellikle obezite, hipertansiyon, osteoporoz, zayıflık, artmış kan kolesterol düzeyleri, demir eksikliği anemileri ve diş çürükleri bu sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Bu nedenle adölesan dönemde uygulanması gereken sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme öneri ile hem büyüme ve gelişme olması gerektiği şekilde sürüdürülebilecek hem de beslenmeye bağlı oluşabilecek hastalık riskleri en aza indirilebilecektir. Bu beslenme önerileri;
• B vitaminleri, magnezyum, demir, posa ve protein kaynağı olması sebebi ile ekmek ve tahıl ürünlerinde tam buğday ürünler tercih edilmeli,
• İyi bir kalsiyum, protein ve vitamin kaynağı olan süt ve süt ürünlerinde yağı azaltılmış ürünler tercih edilmeli,
• Sebze ve meyve tüketiminde, meyve ve sebze suları tüketimi sınırlandırılarak, günlük taze meyve ve sebzeler suyu sıkılmadan tüketilmeli,
• İyi kalitede hayvansal kaynaklı protein, demir, çinko ve B12 vitamini içeren et ve et ürünleri yağsız olarak tercih edilmeli,
• W-3 ve iyot kaynağı olması nedenleri ile haftanın 2 günü balık tüketmeye özen gösterilmeli,
• Doymuş yağ, trans yağ ve kolesterol alımı azaltılıp, tuz şekerli içecek ve rafine şeker içeren gıdaların tüketimi sınırlandırılmalı,
• Yeterli ve dengeli miktarda posa, protein, vitamin ve mineral alımının sağlanabilmesi için besin çeşitliliği tercih edilerek değişik ve farklı türden besinleri tüketmeye özen gösterilmelidir (USDA, 2017).
Dünya genelinde beslenme ile ilintili yaşanan problemler değerlendirildiğinde, iki önemli sorun tespit edilmekte olup, bu sorunlardan ilki, açlık iken, diğeri normalden fazla ve dengesiz beslenmeye bağlı ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır. Yapılan pek çok çalışma ile beslenmeye bağlı sorunların, yetersiz besin ve besin ögesi alımı, enerji-protein gereksiniminin karşılanamaması, gerekli vitamin ve minerallerin önerilerin altında tüketilmesi gibi durumların 0-18 yaş arası tüm çocuklarda büyüme ve gelişmeyi engellediği gösterilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada yılda ortalama 9 milyon çocuk henüz 5 yaşını doldurmadan ölmekte ve tüm çocuk ölümlerinin yaklaşık üçte birinin temel nedeni yetersiz, sağlıksız ve kötü beslenme olarak bildirilmektedir. Bu oranlar çocukluk döneminde beslenmenin önemini gözler önüne sermekte olup, özellikle ülkelerin ekonomik ve sosyal yönden hedeflenen uygarlık seviyelerine ulaşabilmelerinde en temel gereklilik olarak ifade edilen sağlık kavramının bu dönem bireyler için önemine daha da dikkat edilmesi gerekmektedir.
Konu Çocuk Olunca (1. Baskı / Mart 2020) – Nobel Akademik Yayıncılık
Ed: D. Melek Er Sabuncuoğlu
ISBN: 978-625-402-050-6