Bu yazımızda ebeveyn hastalığının çocuklar ve ergenler üzerindeki etksini ve bu kriz durumlarında nasıl desteklenebileceklerini inceledik. Yazımız "Çocuk Ruh Sağlığı" isimli kitabımızdan derlenmiştir.
O zamana dek sağlıklı bir hayat sürmüş anne babanın sürekli bakım ve tedavi gerektiren ya da yaşamsal fonksiyonları üzerinde bozucu etkide bulunan ciddi bir rahatsızlığa yakalanması ya da kaza, hastalık vb. nedenlerle herhangi bir engel durumuna sahip olması karşısında çocukların dünyası tamamen değişecektir. Bu gibi durumlarda çocukları desteklemenin birinci koşulu açık sözlü ve dürüst bir yaklaşım takınarak onlara hastalıkla ilgili iyi bir bilgilendirme yapmaktır. Çocukları üzmemek amacıyla hastalığın onlardan gizlenmesi ya da onlara yanlış ve eksik bilgi verilmesi gibi geçici çözümlerden kaçınılmalıdır.
Hastalığı Çocuklara Açıklamak
Çocuklar hem kendi bedenlerinde hem de ailelerinde olup bitenleri bilme hakkına ve ihtiyacına sahiptirler. Tam olarak ne olduğunu bilmeseler de yolunda gitmeyen durumların her zaman farkında olan çocuklar gerekli bilgi onlara sağlanmadığında kendi olumsuz senaryolarını yazabilirler. Çocukların yaşlarının ötesinde olan bazı ayrıntılar aktarılamayabilir ancak var olan durumla ilgili hiçbir bilgi vermemek ya da yanlış bilgi vermek onların güven duygularını sarsacaktır. Ayrıca ciddi bir hastalık gibi önemli bir değişiklikle baş etme sürecine katıldıklarında çocuklar kendilerini ailenin değerli bir üyesi olarak görecekler ve yeterli şekilde desteklenirlerse bu süreçten duygusal açıdan olgunlaşarak büyüme fırsatı ile çıkacaklardır. Tüm bu nedenlerle çocuklara kendilerinin/ anne babanın/ kardeşlerinin vb. bir hastalığa sahip olduğu söylenmeli, hastalığın adı verilmeli, hastalığın seyri ve bundan sonra gerçekleşmesi muhtemel olaylarla ilgili bilgi verilmeli, daha sonraki süreçte de gelişmeler konusunda düzenli açıklamalar yapılmalıdır. Ancak tabi bu açıklamalar yapılırken çocuğun yaşı ve gelişimsel düzeyi göz önünde bulundurulmalıdır.
Okul öncesi dönemde çocuklara hastalığın bedenin hangi bölgesinde ve nasıl etki ettiği anlatılırken bebekler, kuklalar ya da resimler kullanılabilir. Bu dönemde oldukça kısa, basit ve spesifik açıklamalar yapılmalı, çocuğun kavrayışının ötesinde ayrıntılara girilmemelidir. Hem okul öncesi dönemde hem de okul çağı çocukları ile konuşurken çocukların iki temel noktayı (hastalığın onların yaptığı/ yapmadığı herhangi bir şey yüzünden ortaya çıkmadığı ve bu hastalığın -eğer gerçekten böyleyse- bulaşıcı olmadığının mesajlarını) anladığından emin olunmalıdır. Ergenlere yapılacak açıklamalar hastalıkla ilişkili pek çok ayrıntılı bilgiyi içerecek şekilde kapsamlı olabilir. Hem okul çağı çocuklarının hem de ergenlerin zihninde hastalık ve hayatlarındaki olası değişikliklerle ilgili pek çok soru olacaktır. Çocukların merak ettikleri her konuyu yetişkinlere sorabileceklerinden emin oldukları açık bir iletişim ortamı yaratmanın önemi burada da ortaya çıkmaktadır. Çocukların doktor ve hemşirelerle görüştürülmesi ve onlardan bilgi alması da yararlı olacaktır. Günümüzde pek çok okul dönemi çocuğu ve ergen bir bilgi alma aracı olarak interneti, kendilerini ifade etme aracı olarak da sosyal medyayı kullanmaktadır. Çocukların internetteki bilgi kirliliği içinde yanlış hikayelere takılıp kalmaları olasıdır. Bu nedenle akıllarındaki sorulara cevap bulmak için interneti nasıl doğru biçimde kullanabilecekleri onlara gösterilebilir, doğru bilgilere ulaşabilecekleri web siteleri birlikte incelenebilir.
Çocukların ve Ergenlerin Bu Durumlarda Desteklenmesi
Çocuk Ruh Sağlığı (1. Basım / Mart 2020) – Nobel Akademik Yayıncılık
Ed: Doç.Dr. Gökçe Kurt
ISBN: 978-625-402-004-9