Bu yazımızda çocuklarda görülen hırsızlık davranışını ve bu konuda yapılabilecekleri inceledik. Yazımız “Çocuk Gelişimi ve Ruh Sağlığı- Okul Öncesi Dönem” isimli kitabımızdan derlenmiştir.
Hırsızlık başkalarına ait olan herhangi bir şeyi sahibine haber vermeden, izni olmadan almak ve bunu bir alışkanlık haline getirmektir. Hırsızlık bunu yapan çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, yapılış sıklık ve amacına göre farklı önem taşımaktadır. Bunun bir davranışı uyum bozukluğu belirtisi olarak kabul edilmesi için çocuğun belli bir yaşta olması, veli sıklıkla yapması gerekir. 12 yaşından önce çocukların çoğu bir kez de olsa mal sahibinden habersiz bir şey almış veya almışlardır. Küçük yaştaki çocuklarda başkalarına ait bir şeyi izinsiz alma davranışına oldukça sık rastlanır. Ancak, bu tür eylemleri “çalmak” anlamında kabul etmemek gerekir. Çocuklar henüz hangi kurala uyup uymayacağının yeterince bilincinde değildirler. Bu nedenle, küçük çocuğun evde, kreşte, okulda vs. yaptığı ufak tefek çalmalarda çocuğu hırsızlıkla damgalamak doğru değildir.
Çocuklar çeşitli nedenlerle hırsızlık yapabilirler. Bu nedenlerin başında çocukta mülkiyet fikrinin geliştirilmemesi gelmektedir. Bu çocuğun kendine ait mal ve eşya (oyuncak, dolap gibi) sahibi olma kavramının kazandırılmamasıdır. Hiçbir şeye sahip edilmeyen, eşyaları onun izni olmadan başkaları tarafından kullanılan çocuklarda mülkiyet fikri gelişmez. Çocuğun gıda, giysi, vb. zorunlu temel ihtiyaçlarının karşılanmaması onu bu ihtiyacını karşılamak için hırsızlığa itebilir. Bazen de, ihtiyacı olmadığı halde çok şeye sahip olmak için, kendine ait olmayan şeyleri çalabilir. Arkadaş grubu tarafından kabul görmeyen, istenmeyen, aşağılanan çocuklar böyle bazı alanlardaki noksanlıklarını telafi etmek, başarılı bir iş yapabileceğini göstermek amacı ile hırsızlık yapabilirler. Böylece, onlara üstünlük kurduğunu, onları şaşırttığını, onların takdirini kazandığını düşünürler. Hatta bu nedenle çaldıklarını dağıtarak kendini değerli hissetmeyi amaçlarlar. Aile içinde kişiliğini ortaya koyamayan, yeterli sevgi, ilgi görmeyen, baskıcı ve otoriter bir tutum içerisinde yetiştirilmeye çalışılan çocuklarda da bu tür davranışlar görülmektedir. Bu şekilde çocuk hem kendini becerikli üstün hissetmekte, hem de ailesinin ilgisini çekmeyi başarmaktadır. Hatta bu amaçla kendisine değer veren, onaylayan çocuk ve genç çete gruplarına da katılabilmektedir. Başkalarını kızdırmak, sinirlendirmek, sahip olduğu şeylerden mahrum etmek, hatta intikam almak için yapılan hırsızlıklar vardır. Örneğin, otoriter anne babaya, öğretmene karşı yapılan hırsızlıklar gibi. Bunların dışında çocuklar heyecan verici deneyim yaşamak için hırsızlık yapabilirler. Bunda çevresini atlatarak bir üstünlük veya egemenlik elde etme amacı yatmaktadır. Ayrıca, baz gençler, sevdikleri ilgi duydukları karşı cinsin bazı eşyalarını çalıp muhafaza ederek haz duyarlar.
Bu sorun için şu önlem ve öneriler sıralanabilir:
• Çocuğa küçük yaşlardan başlayarak mülkiyet kavramı kazandırmalıdır. Bu amaçla, çocuğun kendine ait eşyaları olması sağlanmalıdır. Mümkün ise ayrı bir odası olmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ona ait bir dolabı, çekmeceleri, oyuncakları vs bulunmalıdır. Çocuğa ait hiçbir şey onun izni olmadan başkalarına verilmemeli ve kullanılmamalıdır. Hatta evde bireyler birbirlerinin eşyalarını izni almadan kullanmamalıdırlar. Aynı şekilde çocuğa başkalarına ait olan eşyaları sahibinin izni olmadan kullanamayacağı anlatılmalıdır. Çocuğa yaşı ve gelişimine uygun olarak mülkiyetin anlamı öğretilmelidir. Aksi halde, çocuk doğuştan mülkiyet kavramı olmadığı için çevresinde gördüğü, hoşuna giden ya da ihtiyaç duyduğu herhangi bir şeyi kendisine mal edebilir ya da kullanmaya kalkabilir.
• Çocuğa yeterince ilgi ve sevgi gösterilmelidir. Aile içerisinde ayrı bir kişilik olarak kabul edilmeli ve saygı görmelidir. Yaptığı olumlu davranışlar onaylanmalıdır. Çocuğun zorunlu ihtiyaçları zamanında ve yeterince temin edilmelidir.
• Çocuk başkasına ait herhangi bir şeyi aldığında onu hemen sahibine iade etmesi veya sahibinden izin alıp haberdar etmesi sağlanmalıdır. Ancak küçük çocuklarda mülkiyet fikri gelişmediği için mahsuru çalmalarda olayı büyütmek, çocuğu hırsız diye damgalamak doğru değildir. Böyle durumlarda çocuğun dikkatini bu konuya çekmek, konu üzerinde çok fazla durmak, fazla önem vermek, hırsızlığı pekiştirebilir. Telaşlanmamalı, olay çok önemsenmemelidir. Olayın üzerinde çok durulursa çocuk ana babayı kızdırmak istediği, dikkat çekmek istediği zaman benzer davranışı gösterebilir. Hırsızlık yaptığı zaman çocukla konuşmalı ve yapmaması gerektiğine inandırmalıdır. Olayı, kimsenin bilmemesi, duymaması ve anne babayla arasında bir sır olarak kalması sağlanmalıdır. Çocuk başkalarına teşhir edilmemelidir. Ancak, hırsızlık sıkça yapılan, ciddi boyutlarda bir davranış problemi haline gelmişse bir uzmana danışılmalıdır. 7-8 yaşlarından itibaren de çocuğa yaşına, ailenin ekonomik olanaklarına ve sosyal koşullarına göre düzenli harçlık verilmelidir.
Çocuk Gelişimi ve Ruh Sağlığı- Okul Öncesi Dönem (4. Baskı / Ocak 2020) - Nobel Akademik Yayıncılık
Ed: Prof. Dr. Fatma Gül Cirhinlioğlu
ISBN: 978-605-320-062-8